25 Mayıs 2008 Pazar

Halkevleri



Halkevleri, Bir grup aydının önderliğinde, cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk'ün düşünceleriyle oluşturulan bir Sivil Toplum Kuruluşudur.


Ulus devlet olarak kurulan Türkiye Cumhuriyeti yeni bir toplum inşa etmek için 19 Şubat 1932'de, ilk olarak 14 merkezde (Afyon, Ankara, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Eminönü, Eskişehir, İzmir, Konya, Malatya, Samsun) Halkevi kurulmuştur.


Halk evlerinin kuruluş amacı; Kemalist ideolojinin ve CHP'nin ilkelerini yaymak ve bunların parçası olan inkılapların yerleşmesini sağlamaktır. CHP programında da yer alan ifadeler bunu doğrulamaktadır. " Klasik okul yetiştirmesi dışında, yığına, devamlı ve Türkiye'nin ilerleyiş yollarına uygun bir halk eğitimi vermeği önemli görürüz. Bu hizmet için çalışan Halkevlerini devlet, imkân elverdiği kadar koruyacaktır."


Halkevleri, etkin olarak varlık gösterdiği 1932-1951 yılları arasında önemli çalışmalar yapmıştır. Pek çok yayın ve eser ortaya koymuş, pek çok insanın topluma kazandırılmasını sağlamıştır. Halkın külfetsizce toplandığı, eğlendiği, çeşitli etkinlikler içinde yer aldığı ya da izlediği halkevi ve halk odalarının en önemli özelliklerinden birisi; yaygın “halk okulu” hizmeti görmeleridir. Halkevleri, köyde ve şehirde yaşayanlar arasındaki uçurumu da asgariye indirmiş ve bu noktada oldukça önemli bir görevi başarı ile yerine getirmiştir.


Bu temelde halkevleri; dil-edebiyat, güzel sanatlar, tiyatro, spor, sosyal yardım, halk dershaneleri ve kurslar, kütüphane ve yayın, köycülük, tarih ve müze olmak üzere çeşitli kollara ayrılmıştır.


Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde alt yapısı hazırlanarak 19 Şubat 1932’de açılan halkevleri,1951 yılında kapatılmışlardır. Halkevleri 1961 yılında Türk Kültür Ocakları olarak yeniden açıldı. Daha sonra HALKEVLERİ DERNEĞİ adıyla bugünkü dernek statüsüne kavuşturuldu. Bu dönemde Halkevleri 1. Döneme göre daha farklı bir işlev ve statüyle hareket etmektedir. Ülkemizde gelişen bağımsızlık yanlısı, demokrasi, özgürlükçü düşünce ve gelişmeler Halkevlerinde de etkili olmuştur. Özellikle sistemden bağımsız demokratik bir toplumun yaratılmasında ideolojik kültürel, sanatsal üretime dönük Halkevcilik gelişmiştir. Bu dönemde günlük halk yaşamının gereksinmeleri olan yol, su, elektrik, hayat pahalılığı, baskı ve faşist saldırılar Halkevcilerin uğraş gündemlerini oluşturmuştur. 1980 lere gelinirken yaşanan iç savaş koşullarında Halkevleri faşist saldırı ve terör karşısında halkın direnme mevzileri olmuşlardır. Halkevlerinin faşizme, geriliciliğe karşı duruşu, özgürlükçü düşünce ve demokrasiden yana saf tutuşu, onu 12 Eylül faşist darbesinin boy hedeflerinden birisi haline getirmiştir. 12 Eylül Halkevlerinin maddi yapısını dağıtmış, üye ve yöneticilerini zindanlara tıkış, her türlü mal varlığını araç ve gerecini ve kültür varlıklarını (54 binek araba, çok gelişkin bir matbaa, yüz binlerce kitap, kostüm vs) talan etmiştir. Halkevleri 1987 yazında sıkıyönetim mahkemelerinden aklanarak çıkmıştır.

Hiç yorum yok: